Tuesday, June 30, 2009

Kuzey Avrupa Turu

2007 yilinin agustos ayinin ortalarinda Stockholme gelmistim. 2 yillik bir egitimin ardindan yuksek lisansimi tamamladim ve isimi buldum. Daha gecen blog postumda is bulamadim diyordum ama kismetimde olan sey beni buldu ve HP de business developer olarak ise basliyorum 1 eylulde. Ise gec baslamam aslinda benim icin cok iyi oldu cunku yillardir planini yaptigim avrupa turumun yeni duraklarini gezme imkanim oldu. Adanadan cocukluk arkadasim Alperinde iznini alip, Istanbuldan Stockholme gelmesiyle dahada eglenceli bir tur yasadim. 2 Alper bir olup 1 haftada kuzey avrupayi alt ust ettik. Simdiki hedefim eger vizelerimi alabilirsem, Israil, Rusya ve bikac diger avrupa ulkesini gezmek. Neyse simdi gelelim kuzey avrupa turumuza.

20 Temmuz aksami Istanbuldan Alper Stockholme geldi. Cok buyuk bir sans eseri butun bir haftanin gunesli ve sicak olacagini ogrendigimde cokdan Alper ucagina binmis, isvece dogru yola cikmisti bile. Arlanda hava alanindan flygbussarna otobusleriyle sehir merkezindeki merkez istasyona, T-Centralen, gelmesi yaklasik 45 dk surdu. Stockholmde o gece disari ciktik ve kuzey avrupa turumuzun ilk ayagi olan Stocholmde gece hayatinin akisina biraktik kendimizi. Ozellikle Östermalmstorg civarinda cok guzel mekanlar var, bizde onlardan biri olan Ambassador'e gittik, sizede tavsiye ederim.

Ertesi gun, yani pazar gunu, Stockholmde gecirecegimiz 2 gunden ilkiydi, o yuzden fazla zaman kaybetmeden sehir merkezine gidip trustik yerleri gezdik. Size tavsiyem Stockholmde en az 2 gun kalin eger heryerini gezmek istiyorsaniz. Cunku bazi adalara gemiyle 1-2 saatde gidip gelmeniz lazim, ve oralar cok guzel. Daha sonra, gamla stan, östermalm civarlari cok guzel ve Stockholmun bir ada kenti oldugunu sehirin suyla cevrili dogasini cok iyi anlayacaginiz mekanlar.

Havaninda guzel olmasiyla beraber oldukca eglenceli bir sehir turu yaptik. Stockholm zaten oldukca temiz ve duzenli bir sehir, o yuzden gezerken hicbir problemle karsilasacaginizi sanmiyorum. Size tavsiyem burda kalacak hostelinizi daha onceden ayarlayip gelin, cunku yaz aylarinda havalarin guzel oldugu donemlerde hosteller hemen hemen full dolu oluyor. Stockholmum insanlarida oldukca kibar ve yardim severdir. Herkes mukemmele yakin seviyede ingilizce konusur ve soru sordugunuzda size yardim etmek icin elinden geleni yaparlar. O yuzden hem sehir olarak, hemde insanlari olarak size hicbir zorluk cikarmayacak, harika bir yerdir Stockholm. Yalniz butun kuzey avrupada oldugu gibi burdada yemekler bizim damak zevkimize pek uygun degil, o yuzden en iyi yemekler yine az cok tanidik bildik bir tad olan Burger King ve McDonald's lardan alinabilir. Fiyat olarakda big mac menu yaklasik 65-70 SEK yani, 13-14 YTL falan.

Stockholmde guzel bir gunden sonra, ayni gunun aksaminda gemi ile Finlandiya Turkuya gidip geldik. Aksam 7 gibi Stockholmden gemiye binip, ertesi gun sabah 6-7 gibi Finlandiya Turkuya vardik. Gece gemide eglenceler, muzik ve dans bulabilirsiniz. Gemi yolculugu aslinda cok eglenceli, cunku gemilerde alisveris merkezinden, supermarketten, restoranlardan tutunda eglence merkezlerine kadar hersey mevcut. Ayrica tax free alisveris yapma imkaninizda var ve fiyatlarda fena degil. Tek onerim, yemekler cok basarisiz ve asiri derecede pahali. Normal bir acik bufe yemek 200 SEK civari, yani 40 YTL, ve guzel bir yemek istersenizde ortalama 500 SEK civari, yani 100 YTL. O yuzden bilmiyorum nasil cozebilirsiniz ama gemide yemek en buyuk problem. Onun disinda en sevdigim sey ise, gemide uyumak cok eglenceli oluyor. Odalarda 1,2 yada 4 yatak mevcut, biz Alper le 2 kisilik oda aldik. Isvec Finlandiya gidis gelis yaklasik 1000 SEK tutuyor 2 kisi icin, yani 200 YTL falan.

Gemiyle Isvec Finlandiya arasi gidip geldikden sonra, ertesi gun sabah trenle Malmö ye gectik. Malmö, Isvecin guneyinde bulunan, havasiyla daha sicak ve daha cok yabanci insanin yasadigi ufak ama guzel bir sehir. Biz ordayken avrupa 21 yas alti futbol sampiyonasi vardi sehirde, o yuzden heryerde futbolla ilgili eglenceler, gosteriler yapiliyordu. Size tavsiyem, Malmö de 4-5 saat gecirin yeter, daha fazlasina gerek yok. Zaten sehir merkezi istasyona cok yakin, yuruyerek gidip gezip geri gelip treninize binebilirsiniz. Malmö ile Köpenhag arasi trenle 10 dk. Yani bizim Istanbulda kopruden karsidan karsiya gecmek gibi birsey. Bilet fiyatlarida Malmö Kopenhag 20 YTL falan ve her 15 dk. bir tren mevcut. Bir ek bilgide, Malmöde yasayipda Kopenhag da calisan bir suru insan var, o yuzden bu insanlar sabah bisikletleriyle istasyona gelip, ordan trenle karsiya geciyorlar. Zaten kuzey avrupa dilleride birbirinin aynısı, Fince haric, o yuzden dil problemide yok aralarinda.

Malmöden Kopenhaga gecip, orda 5-6 saat gecirdik. Belkide yeteri kadar gezemedik sehri ama ben Kopenhagdan pek haz alamadim. Sehirde sanki eski bir Almanya sehri havasi var. Yollari cok genis, binalari cok buyuk sehir merkezinde, renkler falan yesil sari direk Almanya havası verdi bana. Cok buyuk bir sehire geldik saniyorsunuz ama aslinda klasik bir kuzey avrupa baskenti. Az nufuslu, duzenli, sessiz sakin bir sehir. Aslinda diger kuzey baskentlerine oranla daha gurultulu, daha hareketli bir sehir havasi var, ama ben pek bi haz alamadim Kopenhagdan. Yemekleri oldukca basarisiz, insanlari biraz daha kaba saba, ama daha hareketli ve daha konuskanlar. Aslinda ne kadar dogrudur bilmem ama Danimarkalilar icin kuzeyin Araplari derler, yani soz verir yapmaz, eksik yapar, farkli yapar, kafasina buyrukturlar. Valla az cok katiliyorum bu fikre, ama siz yinede gezin gorun, oldukca tarihi ve guzel bir sehir Kopenhag. Birde Kopenhangda gines rekolari muzesini ziyaret etmenizi tavsiye ederim, ve sehir merkezinden 10 dk yurume mesafesindeki, adeta venedigi hatirlatan mekandaki, lokantalarda yemek yemenizi oneririm.

Kopenhangan sonraki duragimiz beni en cok etkileyen Norvec baskenti Oslo oldu. Norvece trenle gidip otobusle geri donduk. Size tavsiyem sakin kuzeyde otobuslerle yolculuk yapmayin. Bizimki gibi super luks otobusler yok, ve hizmet anlayislari acayip kotu. Fiyat olarakda nerdeyse trenle ayni, o yuzden sakin otobus denemeyin, cok basarisiz otobusler, uyumak cok zor, otobusler eski ve servis anlayislari sifir. Neyse gelelim Osloya, bence Oslo kuzey avrupa baskentleri icerisinde en temiz dogaya sahip, en duzenli sehir. Sehir merkezinde daglar ve denizler adeta birbirine karismis.

Diger kuzey avrupa ulkeleri cok duzdur, fazla dag bulamazsiniz ama Oslo cok farkli. Evler daglarinin yamaclarinda ormanlarin icerisinde kaybolup gitmis, ve sehir merkezinden daglara baktiginida evler ve orman ic ice girmis. Oldukca yesil, mavi, dogasi cok harika, suyu mukemmel bir sehir Oslo. Ama biraz ufak bir yer, yemekleri igrenc ve cok pahali. Bence 1 gun yeterli Oslo icin. Biz ordayken sehirde cok fazla insaat vardi, sebibide Osloda bir sehir yenileme projesi var. Dogayi maximum sekilde kullanmak ve daha sosyal, cevreci bir ortam yaratmak icin adamlar ellerine almislar kazma kurek, baslamislar calismaya. Zaten oldukca basarili bir sehir ama adamlar hala yetinmeyip dahada gelistirmeye calisiyorlar. Takdir ettim valla. Ama denizden petrol cikaripda super zengin olmakda boyle birsey olsa gerek. Gel gelelim, Oslo benim en cok begendigim sehir oldu yapi ve dogallik bakimindan. Ama Stockholm daha buyuk ve biraz daha eglenceli bir sehir oldugu icin, yinede burda yasamayi tercih ederim.

Oslodan sonraki duragimiz Finlandiya Helsinkiydi. Bu arada yorgunlukdan bitmistik ve Stockolme donup evde 6-7 saat zaman gecirmek istedik. Ayni gun burdaki birkac isimizide hallettik ve aksam 4.45 de olan gemiyi ben 6 da sandigim icin kacirdik :D Aslinda o an baya uzuldum, gunlerdir kuzeyde deli divane gibi yurumenin verdigi yorgunluk heralde beynimede vurdu ve saatleri kasirtirip gemimizi kacirdik. Ama neyseki baska fir firmadan son dakika bileti bulup, baska bir gemi ile Turkuya gittik. Bu sefer, Turkuda inip ordan otobusle Helsinkiye gectik. Trende otobusde yaklasik 2 saat suruyor ve fiyat olarak gidis gelis 30 euro falan. Neyseki sabah 7de Turkuya ulastik ve ordan otobusle Helsinkiye gittik. Otobus kullanmayin dedim ama bu seferlik 2 saatlik bir yolculuk oldugu icin bide express otobus oldugu icin burdada otobus kullandik. Ben 3 sene once Finlandiyada erasmus yapmistim ve o gunlerden sonrada Finlandiyaya ilk defa gitme imkanim oldu. O yuzden eski anilarimi tazeledim diyebilirim. Finlileri ve Finlandiyayi herzaman ayri bir sevmisimdir. Adamlar diger kuzeylilerden cok daha farklilar. Cok ilgincdir, egitim seviyeleri biraz daha dusuk, yaslilardan cogu ingilizce cok iyi konusamiyor ve asiri derecede utangaclar. Ama inanilmaz iyi insanlar.

Mesela Turkudan Helsinkiye bilet alacaktik ve ordaki otobus soforu bayana sordum; "burdan Helsinkiye gidecegiz, otobusmu trenmi daha iyi olur, fiyatlari nedir, kac saatte varirlar". Kadin o kadar durust ve kibarlikla anlattiki bana, fiyatlarimiz sunlar, saatlerimiz sunlar, trenlerin fiyati saatleri falan. En sondada bana diyorki; "sakin yanlis anlama ben sana illada otobusle git demiyorum ama biz 1-2 euro daha ucuzuz". Bu olay canim Turkiyemde olacak, bir muavine otobus bileti soracaksin, seni altdan girip ustten cikip o otobuse bindirtir :D ama iste Finliler durustluklerine herzaman hayran oldugum bir millet olmustur, ordaki Fin kadinda herseyi gayet normal bi sekilde anlatti ve yardimci oldu.

Helsinki cok ufak bir yer, nufusu 650 bin falan. Ama super temiz ve duzenli bir sehir. Insanlari oldukca kibar, saygili ve durustler. Finliler cok utangaclar ve sizin gozunuze bile bakmaya cekinirler. O yuzden yolda falan soru sordugunuzda cok utanirlar ve bazen ingilizce konusunca cok heycanlanirlar. Ama genel olarak Helsinki ve Finlandiya kuzeydeki cok guzel ulkelerden birisidir. Kesinlikle gitmenizi tavsiye ederim.

Genel olarak gezimiz harika gecti. Butun kuzey avrupa ulkelerini ziyaret etme sansimiz oldu. Aslinda en iyi olan sey, 1 hafta boyunca hava surekli gunesliydi ve sicakti o yuzden kuzeyde denk gelebilecek en iyi doneme rastladik ve cok eglendik.

Son olarak kuzey baskentlerini soyle bir kiyaslamak istiyorum,

Sehir guzelligi olarak;
1- Oslo
2- Helsinki
3- Stockholm
4- Kopenhag

Insanlarin guzelligi, iyiligi olarak
1- Helsinki
2- Stockholm
3- Kopenhag
4- Oslo

Genel olarak nerde yasamak isterdim
1- Stockholm
2- Oslo
3- Helsinki
4- Kopenhag

Kuzeydeki hicbir yemegi sevmeyen adam.


Turku, Finlandiya.


Kıyı şeridindeki evler. Oslo, Norveç.


Yeni opera binası. Oslo, Norveç.


Ruslar tarafından yapılan kilise. Helsinki, Finlandiya.


Kıyı şeridindeki restoranlar. Kopenhag, Danimarka.


Isvec, Finlandiya arasindaki ufak adalarda yasayan insanlarin evleri

Sunday, June 7, 2009

Isveç Danimarka Dünya Kupası Eleme Maçı

Dun Isvecin ulusal gunuydu, 6/6, ve Danimarka ile 2010 G. Afrika da duzenlenecek dunya kupasina katilabilmek icin bir grup maci yaptilar. Dun gece Stockholmde, National Arena da cok guzel bir ortamda maci kazanip, hemde national day lerini kutlamak isteyen Isvecli dostlarimiza destek olmak icin bizde stada gittik Ercanla. Ama ne yazikki Isvec 0-1 yenildi Danimarkaya. Maci anlatacak olursak, aslinda Isvec daha iyi oynadi ve daha cok sans buldular. Mesela macin hemen basindaki penaltiyi atabilselerdi eminim mac cok daha farkli olurdu. Ama neyse, sonucda Isveclilerin ne kadar sessiz sakin insanlar olduklarini staddaki hallerinden birkez daha gormus oldum. Bizde Turkiye-Yunanistan yada Turkiye-Isvicre maci oynansa heralde stadi yikar taraftarimiz. Ama Isvec halki daha sessiz sakin, daha feminin bir halk oldugu icin herhangi bir olay yasanmadi, kendi evlerinde Danimarkaya kaybetseler bile. Danimarkalilar daha fazla ses cikaran, bagirip cagiran daha hareketli insanlara benziyorlardi. Neyse, umarim Türkiyede Isvecde 2010 dunya kupanisa katilabilir.











Thursday, June 4, 2009

Mastera Kabul Edilen Erkek Adaylarin Askerlik Problemi

Yurt disinda bir universiteye mastera kabul edilmis bazi arkadaslarin askerlik probleminden dolayi vize almakda bazi zorluklari olmustu. Bu durumu yasan arkadaslarimizdan biriside Tolga Gürpınar arkadasimizdi ve bu problemini nasil cozdugu hakkinda bizler icin bir yazi yazdi. Kendisine cok tesekkur ediyoruz ve diger arkadaslarada "time to repay the community" lafini hatirlatmak istiyoruz :)

Tolga Gürpınar arkadasimizin yazisi:
-------------------------------------------------------------------
Merhaba arkadaşlar;

Malumunuz, askerlik biz erkekler için hiçbir koşul altında şakaya getirilmemesi gereken, takibi dikkatle yapılması gereken bir konu. Hele hele -benim gibi- lisans programını tamamladıktan sonra tecil durumundayken teknik altyapınızı zenginleştirmek amacıyla profesyonel kariyerinize start verdiyseniz. Evet, lisans programıyla master arasında profesyonel iş deneyiminin çok faydası olabilir ancak şu anda konumuz bu değil :)

Lisansı tamamlayıp diplomaları aldıktan sonra -eğer değişmediyse- 2 yıllık tecil hakkınız var. Şu nokta çok kritik arkadaşlar,2 yıllık teciliniz devam etmekte iken, 1. yılın sonunda askerlik şubesine gidip "ben buradayım, ve 5137 sayılı kanun uyarınca devletin bana vermiş olduğu 2 yıllık tecil hakkımın 2 yılını da kullanmak istiyorum" şeklinde bir dilekçe vermeniz gerekiyor. Eğer siz de benim gibi bunu bilmiyorsanız, anında bakaya kaçağı oldunuz demektir. Aranıyor olmak hiç hoş bir durum değil, bundan haberinizin olmaması da bakaya kaçağı olmamanız için kabul edilen bir mazeret değil. Yurtdışına çıkış yaparken de bu durum bir sorun teşkil edebilir.

Bu durumda yapılması gereken ise, askerlik şubesine derhal gitmenizdir. Tercihen kütüğünüzün bağlı olduğu askerlik şubesine gitmeye çalışın derim. Çünkü istanbulda ikamet eden arkadaşların hepsi, istanbuldaki askerlik şubelerinin yoğunluğundan haberdarlar. Oturma iznine başvuracağız ve her gün bizler için çok önemli. bu işlerin istanbuldan yapılması 1 haftayı bulabilir benden söylemesi.

Şimdi; şubenize gittiğiniz vakit,kaçırdığınız her celp için ayrı ayrı ikişer tane dilekçe ve ifade istenecek. İfadelerinizi veriyorsunuz ve sizi yurtdışına çıkabilmenize imkan verecek bir celbe atıyorlar. Ayaklarınızla şehrinize dönebilirsiniz. Kelepçesiz. Ancak,,, son muayenenizin üzerinden 2 yıl geçmiş ve tecil süreniz dolmuş ise size malesef kötü haberlerim var. Paçayı sıyırmanız zor görünüyor. Hatta, belgeli bir şekilde -yeniden- öğrenci olduğunuzu ibraz etmeniz bile yetmeyebilir. Tecil süresini geçmemeniz çok çok önemli. İsminizi sevk listesinde görmek istemezsiniz o aşamada. Sadece bakaya kaçağıysanız yukarıda anlattığım koşullar geçerlidir. Çok dikkatli olun derim, çünkü bilgiler sıcaktır, taze bir şekilde askeri memurlardan bizzat alınmıştır.

Peki; yurtdışına öğrenci olarak ayak bastınız. Bundan sonra ne olacak? -Bu bilgiyi de YÖK genel müdürlüğüyle konuşarak aldım-,,, şu olacak, okula başladığınız andan itibaren, sizi attıkları celbi geçirmemek koşuluyla,öğrenci olduğunuzu belgeleyen evrakla Stockholm eğitim müşavirliğine gitmeniz gerekiyor.Eğitim ateşelikleri aracılığıyla da tecilinizi yenileyebilir ve nihayet meşrulaştırabilirsiniz.

Arkadaşlar tekrarlıyorum, bu konu kesinlikle ihmal edilmemesi, ertelenmemesi gereken bir konu. Uzunca bir zaman emek verip isveçe yüksek lisansa kabul edildiğinizde o zafer sarhoşluğuyla bunu atlamayın. Aksi halde ziyadesiyle emek verip kazandığınız bu hakkı kaybedebilirsiniz. o 3,5 luk süreci tanıdığım için bunları söylüyorum. :)

Kolay gelsin.