Saturday, December 5, 2009

KTH'ye kabul edilmek için ne gibi kriterler var?


Gecenlerde aldigim bir maili burdan cevaplamaya karar verdim cunku istiyorumki herkes gorebilsin, ogrenebilsin. Aslinda her ne kadar herseyi yazsamda burdan, yineden insanlar okumadan tekrar tekrar ayni sorulari soruyorlar. O yuzden size tavsiyem lutfen blogu iyi okuyun, aklinizdaki herseyin az cok cevabini burdan bulacaksiniz. Neyse gelelim sorulara;

1- KTH'ya kabul edilmek için ne gibi kriterler var, neler bekliyorlar
Bu sorunun cevabi basvurdugunuz bolume bagli olarak degisir o yuzden bolumu incelemek ve ne gibi seylerin o bulum icin onemli oldugunu anlamakda fayda var. Cok iyi bir akademik gecmis mi, yoksa cok aktif bir ogrenci profilimi o bolum icin daha uygun buna artik kendiniz karar vereceksiniz.

2- Burs ya da iş bulmak kolay mı
Bence burs bulmak zor. Ozelliklede teknik bolumler icin sanirsam oldukca sinirli sayida burs var. Ama belki sosyal bolumler icin ve bayan arkadaslar icin sans biraz daha yuksek diyebilirim.IT ci arkadaslarin bence bir avantajida burda okurken eger programciliginiz iyi ise; mesela java, .NET falan iyi biliyorsaniz, ve aktif sosyal birisi iseniz part time is bulabilirsin.Is bulmaninda en iyi yolu internet. Cok iyi bir CV ve persona letter yazip internetten basvurun. Ama unutmayinki 100 yere basvurursaniz ancak 10 kisi size cevap verir ve sadece 1 tanesi sizi ise alir. Bu orandan yola cikarak ne kadar basvuru yapmaniz lazim bir dusunun.

3- Toefl istemiyorlar diye henüz girmedim ama girsem bana başvurularda fayda sağlar mı sence?
Bence saglamaz, hic yormayin kendinizi zaten ingilizceye gore degil CV ve niyet mektubuna gore kabul edeceklerdir. Turkiyeden 100% ingilizce egitim bile vermeyen okullardan KTH de master yapan arkadaslar oldu TOEFL la girmeden.

Kisa bir ozet gececek olursak bence en onemli sey cok iyi bir CV, yurt disi egitim tecrubesi, iyi bir niyet mektubu ve istemek bence burda mastera kabul edilmek icin yeterli. Ayricada Isvec bence Turkiyeden gelen ogrencileri cok seviyor cunku burda yeterince yabanci var, ama Turkler yeni yeni gelmeye basladilar. Umarim bu sayi dahada artar.


Wednesday, November 25, 2009

Technology Adoption Life Cycle


Yuksek lisans egitimimi yaparken Isvecli Lena Ramfelt adinda cok degerli bir hocam vardi. Kendisi hem bizim okulda hemde USA da Stanford Universitesinde dersler vermekte. Egitimimin ilk 1-2 ayinda ogrendigim bir tool benim o kadar hosuma gittiki o tool hakkinda bir yazi yazdim ve sizinle paylasmak istiyorum. Eger IT management, sales marketing konulariyla ilgiliyseniz size bu yazimi okumanizi tavsiye ederim.

Technology Adoption Life Cycle dokumanini indirebilir, istediginiz gibi dagitabilir ve kullanabilirsiniz.

Friday, November 6, 2009

Girişimcilik ve Türkiye


Isveçe geleli 2 sene oldu, yüksek lisansımı tamamladım ve Stockholm HPde calismaya basladim. Son 2 yıldır sürekli takip ettiğim, içlerindede cok yakından tanıdıgım insanlar bulunan büyük bir grup var burda. Her ay herhangi bir sirkette, okulda veya herhangi bir cafede, barda bulusup yeni insanlarla tanismak, iş fikirleri geliştirmek ve networkünüzü genişletmek amacli düzenlenen etkinlikler bunlar. En sonuncu evente benim okuldanda hocam olan, ve girişimcilik uzerine cok taninmiş, ABD de Stanford da, Isvecde bizim okulda, Singapurdaki business school larda falan ders veren Tom Kosnik (fotografda gorunen kisi) isimli bir hoca konusmaci olarak katıldı. (bu arada yazımda cok fazla ingilzce kelime kullandigim icin kusura bakmayın, cok basarili bir yazici oldugum soylenemez)


Genel olarak, Silikon vadisi, Stockholmde Kista ve Singapurdaki ICT alaninda girişimcilikden, iş imkanlarindan, gelecekdeki market tahminlerinden falan konusuldu. Katılıcılardan biriside burdaki fotoda gordugunuz Jonas Kjellberg di; Skype eski yöneticileriden, kendisi girişimci, iş adamı ve yatırımcı. Bu konusma sırasinda bir cok ulkenin öneminden, o ulkelerdeki kaliteli iş gucunden, gelecekdeki artacak olan karizmasindan falan bahsedildi ama Türkiyenin adı bile gecmedi bu sunumlarda. Orda bulunan bir cok girişimci, yatırımcı, politicaki hepsi bir bir gelecekde onemli olacak ulkelerden bahsettiler ama Türkiyeden bahseden olmadi. Iste bu benim cok canımı sıktı. Neden diye dusundum kendi kendime, aceba Turkiye ICT alaninda iyi degil ondan mı ? Yoksa genel olarak kotuyuz ondan mı? Yeterince kaliteli is gucumuz yok mu? Aslında nufus olarak, genc nufus olarak cok iyiyiz ama aceba kaliteli elemanlarımız mı yok yeterince? Yada ulkemiz yeterince uluslar arası arenada tanınmış bir ülke mi degil? Ortalama bir insanımız kac dili cok akıcı bir sekilde konusabiliyor? Neden kimse bu event de Türkiyeden bahsetmedi? Bunu bir kacgundur aklımdan atamıyorum ve beni cok uzuyor bu durum.


Cok ilgincdir, toplantıda nerdeyse herkesin illakide vurguladıgı bir ulke vardi; Singapur. Asyaya acılan kapı, güvenilir, en az 2 yabanci dil bilen, caliskan, girisimci, yenilikci insanlar ulkesi, diye diye bitiremediler. Aceba bu Ingilterenin, ABD nin yeni bir oyunu mu? Yani nasıl Isviçreyi yarattılar bankacılk ulkesi yaptilarsa simdi aynı destegi Singapura mı veriyorlar? Neden bu kadar övüyorlar Singapuru? Halbuki ben orda yasayan insanlarin ne kadar baskı altinda, Ingiltere ve ABD sıkı yonetimi altında yasadıklarını duyuyordum, okuyordum? Simdi neden bu kadar cok reklamini yapıyorlar bu ülkenin?


Gelgelelim canım ülkemden, güzelim insanımdan biraz daha fazla hırs, caliskanlık, dünya capında iş yapan insanlar görmek cok istiyorum. Cok fazla potansiyelimiz var ama bunu kaliteli iş gucune cevirmemiz lazım. Yarin bir gun Çin gibi Hindistan gibi olmak istemem aslında. Yani sırf nufusu ile one cikan bir ulke olmakdansa, Isvec gibi bireylerin tam bir profesyonelce yetistirildigi, en az iki yabancı dil bilen, global dusunebilen insanlarin oldugu bir ulke olmayi tercih ederim. Umarım ilerde daha cok basarili, sesimizi tüm dunyaya duyurabilecek insanlar görürüz Türkiyeden. Buna cok ihtiyacımız var !

Monday, November 2, 2009

Viyana


Atalarimizin kapisina dayanipda, gunlerce feth etmek icin ugrastigi sehir. Avrupanin sert, suratsiz ve kibirli insanlarinin yasadigi ufak yer. Yüzyıllar boyu Habsburg hanedanının yerleşim yeri olan kent, bu süre boyunca Avrupa'nın kültürel ve politik merkezlerinden biri haline gelmiş. Kent Londra, New York ve Paris'ten sonra iki milyon nüfusuyla dünyanın en büyük dördüncü kentiyken, I. Dünya Savaşı sonrasında nüfusunun dörtte birini kaybetmiş. Hala daha Habsburg hanedanının izlerini taşıyan eski kent merkezi ve Schönbrunn Sarayı Avusturya devletinin başvurusu üzerine Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü tarafından dünya kültür mirası olarak kabul edilmiş. Viyana'nın sembolü olan Stefan Kilisesi şehrin merkezinde bulunur ve gayet etkileyicidir, gormenizi tavsiye ederim.


Sehir guzelligi olarak muhtesem bir yer, kesinlikle gorulmesi gereken bir sehir. Oldukca yesil, temiz, sessiz sakin ve duzenli. Insanlarini pek sevmedim ama sehir cok guzel. Yemeklerinden bahsetmek gerekirse en güzel ve ünlü yemekleri Schnitzel leridir. Ama aslinda bu yemeğin köklerinin isviçrede bulunduğu düşünülür. Fransa, Isviçre, Avusturya ve Almanyada farklı variyasyonları vardır. Ben Viyanda denedim ve sizede tavsiye ederim, oldukca lezzetli. Insanlarinin kaba saba tavirlarida olmasa dahada guzel bir sehir olacak aslinda. Viyanalilar irkci ve artis yaklasimlari ile, avrupayi vahsi barbar Turklerlerden biz kurtardik edalariyla beni benden aldilar.Ama egitim seviyesi, yasam kalitesi bakimindan avrupanin en onde gelen sehirlerinden birisidir. Gezilmesi gorulmesi lazim bir sehirdir.

 
 
 
 
 
 

Rusya


Gecen  yazin yaptığım en uzun ve önemli gezi Rusya turumdu. Aslinda Rusya kesinlikle gidilip gorulmesi gereken bir yer. Ne ortadoguya benziyor, ne avrupaya benziyor, tamamen kendine has bir ulke. Benim gordugum kadariyla insanlari arasindaki ekonomik, kulturel yada hayat standardi farki oldukca yuksek. Moskovada gordugunuz hatayla benim gezdigim baska sehirlerde gordugunuz hayat arasinda cok fark var. Rusya kendisini ve rejimini degistirmeye basladigindan beridir baya yol almis diyebilirim ama bence hala gidecek cok yollari var. Bunuda yapabilecek insan ve egitim gucleri var. O yuzden Rusyanin gelecegini daha iyi goruyorum ben. Ilerde cok daha onem arz eden stratejik bir ulke olacak bence Rusya, o yuzden bir sekilde onlarla iyi iliskiler kurmak ve aramizdaki ticareti gelistirmek bizim icin cok iyi olur.


Rusyada beni en cok rahatsiz eden sey polislerdi. Nerde ne zaman durdurup sizden pasaport, vize, belge soracaklari hic belli olmuyor ve eger sizi durdurularda Türk pasaportunuzu gorurslerse kesinlikle bilinki sizden para isteyecekler. Evet, cok ilginc ama tek amaclari para almak. O yuzden sakin heycanlanmayin, korkmayin. Elinizde butun belgeleriniz tam olsada, pasaportunuz vizeniz butun belgeleriniz yaninizda olsada yinede birsekilde size suc atmaya calisacaklar, eger hic ama hic birsey bulamazlarsada en sonunda direk "kardes, bahşiş, bahşiş, dost, arkadaş" gibi Türkçe kelimeler soyleyerek sizden para isteyeceklerdir. Adamlar işi o kadar ilerletmişlerki, polislerle pazarlik edebilir, para ustu bekleyebilirsiniz. Ama dedigim gibi, sakin heycanlanmayin korkmayin, sakin olun ve sizden istedikleri paranin 1/3 unu falan verip ordan uzaklasin.


Rus insanida bence ortalama bir avrupalidan yada ortadogu insanindan cok cok farkli. Malesef insanlarin en zayif olduklari seylerden birisi ingilizce. O yuzden eger Rusca bilmiyorsaniz biraz problemle karsilasabilirsiniz. Onun disinde buyuk sehirlerde insanlar oldukca sicak kanli ve yardim severler. Basimdan gecen ilginc bir olayi anlatmak gerekirsede; Moscowada bir sabah gezecegim yerin adresini bulmaya calisiyordum ve yasli bir teyzeye ingilizce olarak sorumu sordum ama teyze bana fransizca cevap verdi. Bende az cok fransizca bilirim, teyzeye sadece "Je parle un peu français" dedim. Yani, cok az Fransizca konusabiliyorum demek. Neyse bizim teyze Fransizcaya hasretmis, bir basladi konusmaya benle allahıııım dokturuyor. Yaa teyze sana azicik biliyorum dedim, ne bu gaz ! Ama dinleyen yok, teyze konusuyorda konusuyor en son baktiki tam anlamiyorum tuttu elimden bindiri beni metroya, beraber geldi benle duragima kadar ordan beni indirdi ve kendisi yoluna gitti. Iste insanlar bu kadar iyiler, ama ayni zamanda yabancilari pek sevmeyen insanlarda yok degil. O yuzden dikkat edin kimle konustugunuza. Ayricada ucak indigi zaman alkislayan tek millet biziz saniyordum Ruslari gorunce icim rahatladi. Cunku adamlar nerdeyse davullu zurnali kutlama yapiyorlar ucak yere inince. Aslinda bu sicak kanli, duygularini hemen gosterir olmalari hosuma gitti.


Onun disinda, bence Rusya bir girisimci gozuyle tam bir cennet. Kesinlikle Rusyaya yatirim yapardim eger param ve Rus kontaklarim olsaydi. Tabiki her gelismekde olan ulke gibi Rusyaya yatirip yapmakda riskli, ama bence Rusya cok iyi bir pazar ve gerekli kontaklari bulup, saglam ve temiz bir is yaparsani kesinlikle hizla buyursunuz. Avrupada yada Amerikadaki kar paylarindan cok daha fazla kar payiyla is yaparsiniz bence Rusyada. O yuzden eger girisimciyseniz, gidin gezin Rusyayi ve Ruslari anlamaya calisin. Size bir diger tavsiyemde insanlarla konusun, simdi bir cogunuz zannedecekki "Rus kizlarla" konusun demek istiyorum. Hayir ! Kiz, erkek, yasli, genc herkesle konusmaya onlari anlamaya calisin. Rusyada bence basarili olmanin en garanti yolu Ruslari anlamakdan geciyor. Adamlar farklilar, mantaliteleri farkli, hayat tarzlari farkli, o yuzden biraz caba sarf etmek lazim.



Yemek icmek bakimindan bence Moskova nerdeyse Istanbul fiyatlarinda ve bana gore Stockholmden biraz daha ucuz. Ama ufak sehirlerde fiyatlar oldukca ucuz. Rusyada alisveris yapabilir, rahatlikla yiyip icebilirsiniz. Bence yemekleri Isvecden cok iyi ama Turkiyenin yada Italyanin, Fransanin tadini vermez. Size tavsiyem "şaşlık" diye birsey yapiyorlar aslinda bizim şiş kebabın aynısı, ondan yiyin. Bunlarin disindada oldukca guzel tatli pasta ve kurabiyeleri vardi. Kesinlikle tavsiye ederim. Ayricada caylarinida cok begendim. Kesinlikle icmenizi oneririm.


Gel gelelim, Rusya ilginc bir yer. Gidin ve gorun eminim seveceksiniz. Ama ulke biraz insani huzursuz ediyor, cok guvenli bir yer degil. O yuzden biraz dikkatli olun. Ama kotu insanlar heryerde ne kadar varsa, Rusyadada o kadar var. O yuzden cokda gerilmeyin, eglenin, gezin tozun ve Ruslari - Rusyayi anlamaya calisin. Size tavsiyem Moskova icin 2-3 gun, diger herbir ufak sehir icin 1 gun ve St. Petersburg icin 2 gun ayirin.





 
 
 
 
 
 
 
 

Riga


Nerdeyse 3 ay olacak hala yazin yaptigim ufak capli turla ilgili anılarımı yazacağım. Ilk önce aklıma gelen ilk yer olan Rigadan bahsetmek istiyorum. Riga bence oldukca ufak ve sıkıcı bir yer. Sanki Rusyanin avrupaya uzanan kapısı gibi bir sehir. Heryerde Ruslar ve Rusca görebilir duyabilirsiniz. Şehrin ilk kurulduğu yer olan tarihsel merkezi "Vecrīga" UNESCO Kültür Mirası'na kabul edilmiş olup mimari olarak sadece Viyana, St. Petersburg ve Barcelona ile karşılaştırılabilecek güzellikteki Art Nouveau (Jugendstil) yapılarıyla ünlüdür. Eger Rigaya yolunuz düşerse bence 1 gün kalın yeter. Tavsiye olarak old town a gidin ve ordaki ufak ama şirin Letonya restoranlarında birseyler yiyin. Bende 1 gün kalmıştım ve gayet yeterliydi Riga icin.



 
 

Friday, October 30, 2009

Mezuniyet Sonrasi Askerlik Tecili


Gökhan arkadasimizin mezuniyet sonrasi Isvecde yasayan arkadaslar icin askerlik tecil islemleri hakkindaki yazisi eminim cok kisinin isine yarayacaktir.  Paylasimindan dolayida kendisine tesekkur ediyorum, bu arada ayni islemleri bir an once bende yaptirsam cok iyi olacak.

Çalışmaya Başlayanlar İçin Askerlik İşlemleri
Öğrenciliğiniz bitti, diplomanızı alıp bir güzel çerçevelettirtiniz. Mülakat ardından mülakata girip, güler yüz gösterdiniz, kendinizden emin laflar ettiniz, konuşurken karşınızdakinin gözüne baktınız ve bir işe girdiniz. Ancaak askerlikten kaçabileceğinizi sanıyorsanız yanıldınız..

Evet arkadaşlar şaka bir yana, bu yazımda öğrenciliğini bitirip, işe başlayan bayların, işçi statüsüne geçip vatan borçlarını erteyebilmeleri için gereken belgeleri ve işlemleri anlatacağım. Öncelikle, ayrıntılı bilgi ve dilekçe için 08/6672960 telefon numarasından “Turkiska Konsulatet”a (Türk Konsolosluğu) ulaşabilirsiniz. Saat 13.30-15.30 arasında hizmet veriyorlar ve gerekli dilekçeyi adresinize postalıyorlar. Bu dilekçe üzerinde gereken belger listelenmiş durumda şöyle ki;

1. Oturma ve çalışma müsaadesine haiz olan Türk pasaportu
2. Nüfus cüzdanı
3. Yeni tarihli İsveççe Nüfus Kayıt Örneği (Personbevis). Bunu http://www.skatteverket.se adresinden Folkbokföring>Beställa Personbevis menüsünden girerek yapabilirsiniz. Eğer e-legitimation açtırdıysanız, kendiniz print edebilirsiniz ya da adresinize yollatırabilirsiniz.
4. İşyeri Belgesi Ben şirketten Work Certificate adı altında, kimliğimi, işe başlama tarihimi, görevimi, maaşımı belirten bir belge aldım ve kabul ettiler.
5. Maaş bordrosu ve vergi ödediğinizi gösteren belge. Lönespecifikation ve Slutlig Skattesedel. Birinci belgeyi şirketinizden alabilir, ikincisini ise yine skatteverket’ten temin edebilirsiniz.)
6. 4 adet yeni çekilmiş fotoğraf
7. 100:-SEK işlem bedeli (Nakit kabul ediliyor)

Bütün belgeleri hazırladıktan sonra size gönderilen dilekçeyi doldurup, konsolosluğa tebellüğ (yeni bir kelime öğrendim) ettiğinizde işlemlerinizi halledip, adresinize gerekli belgeyi postalıyorlar. Tabii bütün bunlar yapmadan önce Eğitim Müşavirliği’nden öğrencilikle ilişiğinizi kesmeyi unutmayınız! Gerçi belli bir süre transcript yollamazsanız zaten onlar ilişiğinizi kesiyorlar.

Askerlik yükümlülüğü ile ilgili işlemler her iki yılda bir yenilenmek kaydıyla en son 38 yaş bitimine kadar ertelenebiliyor. Türkiye’ye giriş çıkışlarınızda, (olur ya) bir problemle karşılaşmak istemiyorsanız işe girer girmez yapacağınız ilk işlerden biri askerlik işlemleri olmalı diyor, herkese iş bulamayanlara iş, öğrenciliği bitiremeyenlere acil mezuniyetler diliyorum.

Sevgiler,
Gökhan DOĞAN
http://www.gokhandogan.com/

Sunday, October 4, 2009

KTH

Isvecde okuyan Türk arkadaslarimizdan burdaki tecrubelerini bizimle paylasmalarini rica etmistim.Bunun uzerine bana yasadiklarini anlatan bir yazida Melis Durucan arkadasimizdan geldi. Kendisine cok tesekkur ediyoruz ve yazinisi sizlerle paylasiyoruz. Eger sizlerde Isvecde egitim, yasam, geyik muhabbet konularinda yazilarinizi bana yollarsaniz seve seve paylasiriz diger arkadaslarlada. Melisin yazisiyla basbasa birakayim sizi, daha fazla uzatmadan;

Selam arkadaslar! Ben Melis Durucan 21 yasinda ve Izmit dogumluyum Stockholmde yasiyorum. Sizlere biraz kendim basimdan gecenler ve KTH hakkinda bilgiler verecegim. Benim hakkimda : 1 yasindayken ailemle birlikte Turkiyeden Isvece tasindik. O zamandan beri ailemle birlikte isvecte yasiyorum, 2007 yilina kadar Isvecin biraz kuzeyinde yasiyorduk, Norvec sinrina yakin. 2007 yaz aylarinda Stockholme tasindik ailecek, is ve egitim sebebiyle, ve yaklasik 2 yil boyunca KTH ya baslayana kadar 3 farkli yerde calisip is tecrubeler edindim. Telemarketing-Devicom diye bir sirkette pazarlama bölumundeydim. Tercumanlik burosu; översättning AB tercuman olarak calistim. Ve Strateg Fastighetskonsult: Emlakci officinde emlak danismani olarak calistim. Son olarak en buyuk hedefime ilk adimimi attip KTH ya basladim 2008 yilinda, yaklasik 1 dönem södertälje KTH da okudum, daha sonra bölum degisikliligi yaptim ve su an kista KTH da information and communications technologies bölumunde okuyorum. Gayet guzel ve bir o kadarda yorucu geciyor, ama bölumumu seviyorum.


KTH hakkinda bilgi: Kraliyet teknik universitesi (Ingilizce: Royal Institute of Technology, Isvecce: Kungliga Tekniska Högskolan) Isvec´in en buyuk ve en eski teknik universitesidir. KTH'nin aslını 1827 yılında kurulmus olan teknologiska institutet olusturmakta. Baslangicta daha çok mekanik ve kimya uzerinde el sanatına yönelik egitim verilmistir, simdi ise 23 ayrı muhendislik dalında egitim vermektedir. 1877 yılında ismi kungliga tekniska högskolana degistirilmistir

Kth Campus Valhallavägen: kth´nun en buyuk Campusu Stockhomun merkezinde. Kth Campus Kista: Stockholm merkezden yaklasik 30 dakika uzaklikta. (Master programlari hakkinda daha fazla bilgi edinmek icin: http://www.kth.se/ict/utbildning/1.7912?l=en_UK )



Kth Campus Haninge: Stockholm merkezden yaklasik 32 dakika uzaklikta.



Kth Campus Flemingsberg: Stockholm merkezden yaklasik 20 dakika uzaklikta.


Kth Campus Telge: (Södertälje) Stockholm merkezden yaklasik 43 dakika uzaklikta.




Ilk KTH Södertäljede egitimime basladigim icin size biraz södertälje hakkinda bahsedecegim Södertälje isvecin dogu kusaginda bulunan bir kenttir. Sehir, baskent Stockholmun de bulundugu Stockholm ilinin guneybatisinda kurulu bir kenttir. Kent nufusu 60.000 den fazla olup nufusunun 35% i kadari Suriyeli göcmenlerden ibarettr, kent bu baglamda Avrupada en cok Suriyeli barindran kenttir. Sporda önde bir kenttir, mesela kentin göcmenler tarafindan kuruluan Assyriska FF ve Syrianska FC adinda kendine özgu ilk iki futbol takimi bulunmaktadir.Isvecin önemli sanayi araclari markalarindan olan Scanianin da merkezi bu kenttedir, ayrica eczacilik markasi Astra Zenecanin da Södertäljede bir subesi mevcuttur.


KTH Kista hakkinda bilgi: Kth aslinda Kistanin cok iyi yerinde yer almaktadir, IT dunyanin önde gelen sirketleri burada, Ericsson, IBM, Sun Microsystem, Tele2, TietoEnator, Nokia ve daha bir cok sirketler yer almaktadir. Kth ögrencileri/mezunlari icin firsatlar cok, baglanti kurma sansi cok yuksek yani isbirligi icin sunulan firsatlar cok acikcasi. Ericsson, Kista Kista Science Tower Az olsa da umuyorumki bu paylastigim bilgiler herkese olmasa da bazilariniza faydali olmustur.Kth hakkinda ögrenmek istediginiz yada Isvecteki yasamla ilgili merak ettiginiz herhangi birsey olursa mutlaka bana yazabilirsiniz: melisdurucan@gmail.com

Saygilarimla/ Melis Durucan

Sunday, September 27, 2009

Stockholme Kış Geliyor


Bu gun ogleden sonra bir arkadasin evinde mangal yaptik ve tum ogleden sonra futbol maci izledik. Aslinda yogun calisirken arada boyle bos gunler eklemek cok faydali oluyor. Gecen haftada Stockholmde okuyan Turk ogrenciler piknik yapmistik. Fakat guzel havalar artik yerini yavastan kis havasina birakmaya basladi. Heralde artik Stockholme kis geliyor. Tahminimce sonbahar burda cok kisa yasanacak bu sene. Turkiyeden kilometrelerce uzakta olsakda burdaki Truklerle biraraya gelip, mangal yapip, demleme cay icmek, ve hos sohbet oldukca eglenceliydi. Arada stres atmakda lazim.

Sunday, September 13, 2009

İsveçlileri Taniyalim



Yaklasik 2 sene once geldim Isvece, KTH de yuksek lisansimi bitirip burda HP de calismaya basladim. Bence diger kulturleri anlamak ve onlarla dogru iletisimi kurmak cok onemlidir. Bunu okuldaykende az cok biliyordum ama is hayatina girince insan daha cok anliyor diger insanlari anlamanin onemini. Zaten o yuzdendirki bir insanin basarisinda mesleki bilgi sadece %20-30 kadar etkiliyken, insan iliskileri ve kisilik ozellikleri en onemli seylerin basinda gelir. Bu iki senenin sonunda gozlemledigim kadariyla Isveclileri degerlendirmek istiyorumki buraya geldiginizde belki isinize yarar. Ilerki yillarda eger hala Isvecde olursam yine yazacagim ayni konuyu bakalim bakis acim degisecek mi zamanla?

Toplumsal Ozellikler:
- Insancil bir bakis acisina sahiptirler
- Insanlarin %70nin evinde internet, dijital TV gibi son teknolojiler mevcuttur. Hatta "European Capital of the Internet" diyede bilinir Stockholm.
- Uluslar arasi ticaret yapmaya cok yetenekli ve acikdirlar. (Ornegin, tekstil de dunya devi bir ulkemiz olmasina ragmen bir tane H&M imiz yoktur ama isvecliler Turkiyeden, Bangladesden ordan burdan yaptirip H&M markasiyla tum dunyaya tekstil satarlar.)
- Kulturlere ve insanlara karsi cok saygilidirlar.
- Toplumda kadinin yeri erkegin yeri ile tamamen esittir.
- Orta seviyeli insanlar en baskin grubu olustururlar. Gelir dagilimi cok dengelidir.



Yasam Tarzlari:
- Yuksek standardlarda yasamaya alismislardir
- Okumayi cok severler, gazete ve kitap okumak gunluk mutlaka yapilan birseydir.
- IT ve teknolojide girisimcilige ve yenilikleri oldukca acikdirlar.
- Siyasal ve sosyal esitlige inanirlar.
- Is yerlerinde genelde mudur odasi, mudur yardimcisi, mudur yardimcisinin yardimcisi gibi sifatli insanlar olmaz. Az cok herkes ayni yerlerde oturur kalkar, yemek yer ve hep beraber calisirlar.
- Yogun calisirlar ama asla sosyal hayatlarini ihmal etmezler.
- Sessizlikleri negatif anlama gelmez, dinlemeyi cok iyi bilirler.


Isveclilerin Kafa Yapısı:
- "less is more" ve "sense of fair play" anlayislari vardir.
- Acik goruslu, naif, kibar ve sabirlidirlar
- Sevmedikleri istemedikleri birseyi cogu zaman acik acik soylemezler. Negatif seyleri dile getirmekden cekinirler.
- Takim calismasina cok uygunlardir, takim icerisinde one cikip risk almakdan korkarlar.
- Sakindirler ve sinirli, kendini begenmis tavirlari sevmezler
- Olgunluk gostergesi olarak sakinlik, ayaklari yere basma ve gercekcilik goz onune alinir.
- Iletisimlerinde utangac gibi gorunebilirler ama bu onlarin iletisim anlayisindan kaynaklanir.
- Dakiklige cok onem verirler.


Isvecin Cografi Ozellikleri:
- 8.9 milyon nufuslari vardir.
- Ortalama yasam 80 yildir kadardir.
- Yuz olcumu bakimindan avrupanin 4. buyuk ulkesidir.

Monday, August 31, 2009

Master Tezi

Bu gun master tezimin sunumunu yaptim ve sonunda resmi olarak mezun olmaya hak kazandim. Su anda kaldigim yurtdan cikmamak icin mezuniyetimi biraz erteleyebilirim ama sonuc olarak, bolumumu basariyla bitirmis bulunmaktayim. Tezimi Vattenfall AB diye, isvec hukumetine ait bir enerji firmasinda SAP systems integration uzerine yaptim. Eger ilgilenirseniz tezimi burdan bulabilirsiniz: Master Thesis Paper. Yaklasik 4-5 ay surdu tezimi bitirmem ve isvecli bir hoca ile calistim. Benim tavsiyem, eger hocaniz isvecliyse teze baslamadan herseyi acik acik konusun. Bu isvecliler cok kuralcilar ve cok disiplinliler. Sizden ne bekliyor en sonda, tezi nasil yazmanizi istiyor, hangi formata gore yazmanizi istiyor, bu gibi detaylari mutlaka konusun. Cunku ben okulun resmi sitesinden buldugum formata gore yazmistim ve 100 sayfa yazmistim  yaklasik, ama tezin en sonunda hoca benden sadece 30 sayfa yazmami ve formatida scientific research paper tarzi bir sekilde degistirmemi istedi. 100 sayfadan 30 sayfaya dusurmek oldukca dert oldu, format degisikligi o kadarda zor olmadi ama siz yinede herseyi acik acik konusun, zamanlarinizi cok onceden planlayin.

Eger tezinizi sirkette yazmak istiyorsaniz, cok aktif bir sekilde internetten sirketlere basvurun. Mail atip, hangi konu uzerinde calismak istediginiz soyleyin. Bence sirketlerin profilini inceleyin, ve onlarin ilgisini cekecek, islerine yarayacak bir tez konusu bulup yarim sayfalik falan bir yaziyla o konu uzerinde calismak istediginiz, CV nizle beraber yollayin onlara. Bir diger tavsiyemde, sirketler size cevap verirse onlari telefonla arayin, ve sorun ne durumdasiniz, karar aldiniz mi falan diye. Cok asiriya kacmadan isin pesini sıkı takip edin. Herkes cok mesgul, herkesin isi gucu basindan askin, o yuzden siz onlari arayin. Cekinmeyin, girisken olun, aktif olun.
Eminim hepiniz cok iyi yerlere geleceksiniz, ve cok iyi isler basaracaksiniz. Simdiden hepinize bol sanlar diliyorum.