Turkiye Romanya Milli Maci

Kazakistan'dan Isvece donerken Istanbul ustu ucup hafta sonunu memlekette gecirme firsati yakaladim. Turkiye Romanya milli macini izledim ve guzel hava ve yemekle kendime geldim. Ayni zamandada kardesim Muho ve cocukluk arkadasim Alper'i gordum.

Nerde olursaniz olun, ne yaparsaniz yapin insan memleketini ozluyor. Turk insanindaki sicaklik, Turkiyedeki hava, yemekler, ortam baska hic bir yerde yok. Isvec de guzel hosda, memleket gibisi yok arkadas.

Kazakistan

Yaklasik 1 ay önce is gezisi nedeniyle Kazakistana gitme firsatim oldu. Astana ve Almati sehirlerinin ikisinide gordum. Baskent Astana adete bir arap emirligi sehri gibiydi; yeni ve buyuk binalar, koca koca yollar ama bence sehrin ruhu eksikti. Almati eski ama deprem bolgesi oldugu icin baskentligi elinden kaptiran koklu bir sehir.

Ulkenin aslinda bu kadar cok zengin altyapi kaynagi olupta insanlarina o zenginligin yansimamasi biraz uzucu ve dusundurucu.Biz halk olarak dogru yoneticileri secip basimiza getirmeliyiz, yoksa yoneticilerin kolesi oluruz.

 Almati'de pazar yeri

 Otelimin camindan Almati

 Astana Nursultan Camisi

 Astana yeni insa edilen sehir

 Astana yeni insa edilen sehir

Astana Nursultan Camisi

Nisanlandim

Yazin sonuna dogru Izmirde nisanlandim. Nisanlim aslen Izmirli, Stockholm'de dogmus buyumus ve Karolinska'dan mezun bir doktor. Kismetse seneye yaza Adana'da dugunumuz olacak.

Karaladik Birseyler Iste

Yüreğimde aradım sevdanı delirircesine

Buldum sandımda meger kanmışım,

Her burnuma gelen koku sensin diye,

Sandimda hep yanılmışım.

Gözlerine aldanmış deli bir deniz gibi çoşkulu,

Tane tane, zerre zerre her parçamı sana adamişim,

Bilirdim sana çıkar her yolun sonu,

Sandımda hep yanılmışım.

Oysa ellerinde aramıştım dermanımı,

Sevdanda hayat, sesinde nefes, teninde güneş,

Ölüm mü, savaş mı, yalnızlık mı, aşk mı?

Bu gözlerindeki hasret, yoksa heyecan mı?

Sandımda hep yanılmışım.

Alper Çelik, Stockholm.

Yuvadan Ucmak

Yuvadan ayrilmak deyince aklima hep kucuk kardesim Fatihin anadalu ogretmen lisesini kazanip Konya'ya gitti gun gelir. Balkon demirlerinin ardindan bakarken, Fatih ve babam arabaya biniyordu. Ben Fatih gorupte uzulmesin diye göz yaslarimi icime akitirken Fatihin gozlerinden akan yaslari gormustum. Ilk defa bizim evden birisi bu kadar uzun sureligine ayriliyordu. Hem ayrilan, hemde geride kalanlar icin cok zor birseydi bu. Birkac yil sonra Fatih eve geri dondu ama o gozlerden akan yaslar aklimdan hic cikmadi.

Buyuk ihtimalle sizlerde hayatinizin bir donemi ailenizden ayrilip baska bir sehre, yada ulkeye gitmek durumunda kalacaksiniz. Merak etmeyin aslinda bu durum giriste kelimelere doktugum "o an" kadar kotu degil.  Ilk gunler, belki aylar, size hep geride biraktiklarinizi hatirlatacaktir ama emin olun tek basiniza hayata atilmanin verdigi gucle cok daha olgunlasacaksiniz.

Ailemden ayrilip Ankaraya universite okumaya gittigim ilk gunler ne kadarda zordu. Surekli Adanaya gitmek istiyordum. Ailemi, arkadaslarimi ozluyordum ama ilk bir kac ayi atlattikdan sonra biraz biraz kendime yeni bir cevre kurunca hayat Ankarada da guzel olmaya baslamisti. Yani; bir sehirde sizi oraya baglayacak ne kadar fazla sebep bulursaniz oraya alismanizda o kadar kolay olacaktir.

Universite yillari bitip yuksek lisans icin Isvece geldigim ilk gunlerde ayni Adanadan Ankaraya geldigim ilk donem gibiydi. Yeni bir ulke, hersey yeni; dil, kultur, binalar, yollar, kurallar. Tabi bu sefer yalniz degildim, universiteden 2 arkadasimla, Ercan ve Gökhan, beraber gelmistim Stockholm'e. Gökhanla zaten yillardan beri suren bir dostlugumuz oldugu icin onun yanimda olmasi bircok seyi kolaylastirmisti ilk gunlerde. Sonucta sizinle ayni ulkeden gelen, ayni dili konusan birisi olunca yaninizda, hersey daha kolay geliyor insana. Hatta bazen oyle oluyorduki, Isvecte miyim Turkiyede miyim belli olmuyordu benim icin. Eger kafa dengi bir arkadas bulabilirseniz yurt disindaki ilk donemleriniz cok daha rahat geciyor diyebilirim.

Yuksek lisans bitip is hayati basladiktan sonra bazi degisiklikler oluyor insanin hayatinda. Sonucta hafta ici nerdeyse full dolu ve pek sosyallesecek zamaninizda kalmiyor diyebilirim. Is, spor, ev, kendi ozel isleriniz derken gunler gelip geciyor. Bu donemlerde en iyi yapilacak seylerden birisi etrafinizda, cok fazla genis olmasada, kaliteli bir arkadas cevresi olusturmak ve kaliteli zaman gecirmek olacaktir.

Ozetlemek gerekirse evden ayrilmak, sehir degistirmek yada ulke degistirmek cok zevkli bir oyun aslinda. Insani cok gelistiren ve yeniliklere acik olmasini ogreten bir durum. Kabul etmek gerekirse zorluklarida var birisinden yada bir yerden ayrilmanin, ama korkmayin biraz zaman gecsin hepsine alisacaksiniz ve kendinizi cok daha guclu hissedecesiniz.

Hollanda - Turkiye Milli Maci

Persembe ve Cuma gunleri Amsterdam'da toplantilarimin olmasina hic bu kadar sevinecegim aklimadan gecmezdi. 2 gun yogun bir tempoyla calistiktan sonra Cuma aksami milli maci izledim. Acikca soylemeliyimki Hollandalilari tebrik ediyorum. Adamlar harika bir stad yapmislar, oldukca kibar ve beyenfendilerdi, sportmence tavirlar sergilediler ve hic bir kotu olay yasanmadi. Amsterdam kanallar ve ozgurlukler sehridir. Bisiklet kullanim orani bakimindan heralde sayili sehirlerden birisi olan bu ufak ve sempatik sehri seviyorum. Insanlari kibar ve konuskan, hersey duzenli; bisiklet yollari, parklar, yesil alanlar harika organize edilmis. Ozetle isimizi yaptik, milli takimi destekledik geldik. Keske kazanabilseydik macida ama olmadi, kismet degilmis.

Kardesim Geldi

Kemerde iki hafta tatil sonrasi kardesim Muhammed geldi Stockholme. Onunla beraber kuzeyde kisa bir tur yaptim.

Kemer 2012

Bu yaz 2 hafta bizim Gökhanla beraber Kemerdeydik. Dinlendik, guneslendik ve geri geldik soguk ve yagmurlu Isvece. Memeleket gibisi yok. Turkiye'yi seviyorum.

Istanbuldaydim

Gecen hafta islerim dolayisiyla Moskova'daydim. Donuste direk eve gelmek yerine 1 gunlugunede olsa Istanbula ugramak istedim. Hem kardesimi, kuzenimi hemde arakdaslarimi gordum. Istanbul'u cok ozlemisim, harika bir gundu benim icin. Bazen Stockholm o kadar cok boguyorki insani kacip gitmek istiyorum memlekete.

  Kursat (kuzenim ve Millenyum Bilgisayarin sahibi) - Ben - Alper Ariyurek (Cocukluk arkadasim ve Finans sektorunde IT Yoneticisi)

 Kursat bizi 30-40 dk'lik bir yolculuktan sonra Garipce'de balik yemeye goturdu.

Ortakoyde Kursat- Ben - Alper Ariyurek - Neslihan (Alper'in kardesi, gelecegin bilg muhendisi) - Muhammed (Benim kardesim ve gelecegin bilg muhendisi) saatlerce kahvalti ve muhabbet

Rusya

Gecen hafta islerim dolayisiyla Moskova'daydim. En son 3 sene once gitmistim Rusya'ya. O zamandan bu zamana baya birsey degismis. Sehir surekli gelisiyor, yukselen bir orta sinif var ve insanlar yeni seyler denemek istiyorlar. Genel olarak ulke hala biraz insani urkutsede, yinede bence eglenceli ve degisik bir yer. Ruslarla is yapmakta ayri bir zevk bence. Avrupalilara kesinlikle benzemiyorlar, akillarinda win-win diye birsey yok. Pazarlik ederken mutlaka biri kazanirken digeri kaybeder anlayisi var. Caliskanlar ve islerine cok baglilar. Moskovada hayat hava durumuna ve trafige cok bagli o yuzden esnek olmak lazim. Metrolari cok buyuk ve karisik, ben ilk gun yine hatalar yaptim ve ofise 1,5 saatte gidebildim otelimden. Ama genel olarak cok sicak ve ilimli insanlar. Rusya'da is anlaminda cok buyuk potansiyel goruyorum.

Kizil meydana kisa bir ziyaret. Geceleri masal diyari gibi oluyor burasi.

Tele2 Moskova ofisimden sehir manzarasi. Moskova buyuyor.

Is yerinden arkadasim Sergey ve ben.

Is yerinden arkadasim Dmitry.

Is yerinden arkadaslarim Alexander ve Sergey.

Polen Alerjisi

Son 3 senedir polen alerjisi oldum. Aniden basladi ve bu sene tavan yapti polene karsi olan tepkim. Az once istatistikleri kontrol ediyordum ve bu sene neden bu kadar agir bir sekilde gecirdigimi anladim. Inanilmaz yuksek derecede polen var havada. O yuzden hap ve goz damlasi yetmedi, birde burun spreyi ve kortizon kullanmaya basladim bogazim icin. Ne tavsiye edeyim size bilmiyorum ama aniden baslayabiliyor bu polen alerjisi. Umarim sizin basiniza da gelmez.

Anadolu Kultur Festivali - Stockholm

Bu sene ilki duzenlenen Anadolu Kulturleri Festivali 4-5 Mayis tarihlerinde Stockholmun sehir merkezinde gerceklestirildi. Festivalde Anadolu kulturleri, yemekleri, muzikleri ve tarihi tanitilmaya calisildi. Etkinlik Anadoludan bir cok farkli dini ve kulturu bir araya getirmesi, birlestirmesi, baristirmasi bakimindan bence cok onemliydi.

Queen's Day Amsterdam 2012

Berlin donusu 2 gun Stockholm'de kalip ardindan Amsterdama gectim. Hersene Hollandanin en buyuk sokak eglencesi olarak duzenlenen Queen's day - yani aslinda kralicenin dogum gunu- bu senede superdi. 3 gun 3 gece boyunca suren eglenceler, konserler, kanarlarda bot turlari harikaydi. Amsterdamda en cok sevdigim sey evlerinin lego gibi durmasi ve butun sehrin kanallarla cevrili olmasiydi. Havada biraz daha iyi olsa aslinda super olurdu. Tam sehir merkezinde 3 arkadas ev kiraladik ve bizde kralicenin dogum gununu kutladik. Firsatiniz olursa mutlaka gorun derim Queen's Day aktivitelerini.

Telecom Cloud Services Summit - Berlin

Yaklasik 2 hafta once ucuncusu Berlinde duzenlenen Telecom Cloud Service Summit etkinligine katildim. Telekom ve IT sektorune ait, dunyanin cesitli yerlerinden 200'u askin profesyonelin bir araya geldigi cok guzel bir organizasyon oldu. Aklimda yer eden en onemli konular sunlar;

1. 2017 senesine geldigimizde dunyadaki butun BMW marka otomobiller gunde 1 petabyte data uretecekler.
2. Cloud computing ICT sektorunde ciddi degisimlere yol acacak.
3. M2M ve Cloud aslinda beraber Big Data'yi uretiyorlar. O yuzden big data analysis olayi cok onemli bir parcasi olmasi lazim sirketlerin Cloud ve M2M stratejilerinin.
4. Telekom firmalari biraz daha innovatif olmak zorundalar. Yoksa sadece connection satan bit-pipe provider'lara donusecekler.

Etkinlik 3 gun surdu, bende 1 gun onceden giderek Berlinde Kreuzberg'de takildim biraz. Kreuzberg'i bilmeyen varsa kesinlikle gitsin gorsun. Berlinin en onemli Turk mahallesi. Almanyanin orta yerinde Turkiye yani anlayacaginiz. Ben cok seviyorum Turk mahallelerini; yemekler super, isanlar deli dolu. Tam ozledigim ortam.