Sunday, March 29, 2009

Kıs - Yaz

Bu fatograflari Stockholmde, yasadigim yerin cok yakinlarinda bir yerde cektim. Isvec kisinin ne kadar bogucu ve depresif olduguna bir kanit. Artik Nisan ayina girmek uzereyiz ve yaz geliyor. Bir kac ay sonra ayni yerlerin fotograflarini cekip tekrar burdan yayinlayacagim ve o zaman kis yaz farkini daha iyi anlamis olacagiz. Ilk okulda mevsimler dersini isliyormus gibi olduk ama olsun...yapacagiz yinede...hep beraber kis yaz farkini burdan gorecegiz arkadaslar....hazir olan bekleyin yaz gelene kadar



Berlin

Gecen hafta 4 gunlugune berlindeydim. Aslinda pek fazla gezme firsatim olmadi ama sehir icindeki hop-on hop-off otobusleriyle sehrin en onemli turistik yerlerini gezme firsatim oldu. Akimda kalan en ilginc yer ise check point charlie idi. Bu nokta eskiden amerikan-sovyet siniri olarak kullanilan bir kontrol merkezi. Bölünmüş Berlin'de Doğu-Batı geçiş noktası Helmstedt ("Alpha") ve Dreilinden'den ("Bravo") sonra 1961 senesinden 1990 senesine kadar üçüncü ittifak geçiş noktası olarak kullanılan geçiş kapısıymıs. Bu geçiş kapısı sadece müttefik askerleri, büyükelçiler, bu kişilerin aileleri, yabancılar, Federal Almanya'nın Demokratik Almanya'daki temsilcileri ve çalışanları ve Demokratik Alman üst düzey yöneticileri tarafından kullanılabiliyordu. Su anda bu kontrol notkasinda hala amerikan bayrakli askerler nobet tutyorlar ve o eski hava yasatilmaya devam ediyor.

Bir diger ilginc olan sey ise, Belin duvarindan kalintilarin oldugu tek tuk yerlerdi. Insana bir ilginc geliyor. Aci dolu, gerilim dolu eski yillar. Ne ugruna o kadar insan olduruldu, neden bu kadar insan aci dolu bir hayat yasidi diye insanin sorasi geliyor kendisine. Berlin Duvarı (Almanca: Berliner Mauer) Doğu Almanya vatandaşlarının Batı Almanya'ya kaçmalarını önlemek için Doğu Alman meclisinin kararı ile 13 Ağustos 1961 yılında yapımına başlanan 46 km uzunluğundaki duvar.
Batı'da yıllarca "Utanç duvarı" (Schande Mauer) olarak da anılan bu betondan sınır, 9 Kasım 1989'da Doğu Almanya'nın, isteyen vatandaşlarin Batı'ya gidebileceğini açıklamasının ardından tüm tesisleriyle birlikte yıkılmıs.

Yemek icmek olaylarina gelirsek, bence klasik avrupa ulkesi. Yani yabancilarin yemeklerinden baska pek ozel bir yemeklerini goremedim. Ama ben Almanlarin tatli, pasta konusunda iyi olduklarini dusunuyorum. Eger icki iciyorsaniz Cekler kadar olmasada iyi biralari oldugunu soyleyebiliriz. Begendigim tatlilarindan birtanesi olan bu fotograftaki tatliyi sizlerle paylasmak istedim. Bence fena degildi...

Tarih, muze kultur acisinda bence cok iyi bir tatil mekani. Sehirde cok eskilerden gelen bir muze, politika ve tarih meraki var. Eger ilgilniyorsaniz cok hosunuza gidecektir. Tabi Berlinden bahsedipde ordaki Turklerden bahsetmemek olmaz. Eger yanilmiyorsam sehirde 300.000 kadar Turk yasiyor, ve bu sayi Turkiyedeki bazi illerin nufusudan bile daha fazla. Sokakta orda burda Turk gormemek imkansiz. Ben bir Turk olarak gayet memnundum bu durumdan, neden olsa insan kendi ulkesinden kendi kulturunden birilerini gormek istiyor.










Sunday, March 1, 2009

Kuzey Kutbunu Kesfeden Adam

Gecen hafta sonu Stockholm sehir merkezinin civarinda, Gamla Stan, bir kahve iceyim derken cektigim bu fotograflari sizlerle paylasmak istedim. Sehirdeki butun nehirler goller donmus durumde iste bunun en guzel kanıtıda Stockholm sehir merkezinden, gamla standan, cektigim bu fotograflar. Bu aralar baya soguk gidiyor havalar ama Marta girdik artik 1-2 hafta icinde bence ilkbahar gelecek. Sonrasindada havalarin guzellesmesiyle beraber yemyesil, enerji dolu bir sehir olacak Stockholm.

Prag

Avrupanin en buyulu sehirlerinden birisi bence. Sehir o kadar guzelki sanki 1800-1700 lu yillardaymissiniz gibi hissediyorsunuz kendinizi. Henuz Viyana ve Budapesteye gidemedim ama en az onlar kadar buyulu ve tarihi bir sehir oldugu yonunde cok sey duydum Prag icin. Aslinda zamaninda hitlerin yakmaya yikmaya kiyamadigi kadar varmis diyor insan. Bu arada aklima birsey geldi, atalarimizda Viyanaya kiyamamis, savasmadan sehre zarar vermeden ele gecirelim diye ugrasmislar. O yuzden bence Viyana hala o kadar guzel. Bencede iyi etmisler, sonucda bu gun icin adil bir gozle bakarsak, savasmak bence en kotu seylerden birisi.

Neyse gelelim Praga. Sehir merkezine ulasmak icin metro ile Museum duragina gidin. Orasi zaten sehrin merkezi sayilabilecek bir yer. Oradan yuruyerek butun sehir merkezini 3-4 saatte bitirebilirsiniz. Bunun disinda size tavsiyem kesinlikle 2-3 saatinizi ayirin ve 22 numarali tramvayla gezin. 1 gunluk sinirsiz metro bileti 100 Cek Kronu yani yaklasik 7 YTL fala ediyor tahminimce (yanlisda olabilir tekrar kontrol edin) ve o biletle metro, otobus, tramvaya 24 saat boyunca binebilirsiniz.

Eskiden Pragin daha ucuz bir sehir oldugunu soyluyor Çekler, ama avrupa birligi uyesi oldukdan sonra yavas yavas hersey pahalanmaya baslamis. Yani 2004 den bu yana sehir merkezinde fiyatlar surekli artmis ve dolayisi ile sehir merkezinde genelde yabancilar yasamaya baslamis. Ilginc bir anim olarak, bindigim bir taksideki soforun gayet gururlu ve basi dik bir sekilde bana yoldan gecen Skoda marka otomobilleri gosterip; "iste bu Çek arabasi" demesiydi. Bu durum beni aslinda bir anlamda uzdu. Ufacik bir ulkenin bile araba uretmesi ve gayetde taninan bilinen bir markasi olmasi, ama canim Turkiyemin teknoloji uretemeyen bir ulke konumunda olmasi biraz moral bozucu. Skodanin hikayeside bir ilginc aslinda. Şirket 1895 yılında Laurin & Klement adlı aile şirketinde çalışan 2 kişinin bisiklet yapmak üzere ortaklık kurmaları ile kuruldu. 1899 da motosiklet, 6 yıl sonra da araba yapılmaya başlandı. 1991'de Volkswagen Grubu tarafından satın alınmıs.

Pragda beni en cok buyuleyen sey, kaleleriydi. Kesinlikle gece isiklandirmasi altinda kaleyi uzakdan izleyin. Gunduzde kaleye cikip, 22 numarali tramvayla cikabilirsiniz, ordan sehri izleyin.Assagidaki vidyodan gorebilirsiniz kaleden sehir manzarasini. Çekler bina ustu suslemelerinde oldukca basarililar ve gidince goreceksinizki, en siradan binalarin bile ustlerinde cok guzel el isi suslemeler yapmislar. Sehir diger avrupa sehirlerine gore gayet ucuz. Çeklerin baska iyi olduklari alanlardan biriside biralari. Biliyorsunuzki Turkiyedeki Efes Pilsen biralarida Çek Pilsener uretimidir.

Ozetlersek, Prag avrupadaki en buyulu sehirlerden birisidir. Oldukca ucuzdur, ve eglenceli bir sehirdir. Insalari az cok eski sovyet mantalitesindedir ve yabancilara karsi pekde kibar olduklari soylenemez. Ingilizce konusan insan sayisi azdir, o yuzden zorluk cekebilirsiniz. Sehirde bir diger noktada cok sayida hirsizlik oluyor olmasidir, o yuzden dikkatli olun.






Paris

Paris, Avrupada moda ve luksun merkezidir diyebiliriz. Oldukca pahali mekanlar, kiyafetler ve luks arabalar Parisin vazgecilmezlerindendir. Gece manzarasi superdir, eger yuksek biryerlerden sehri izleme firsatiniz olursa o zaman gercekdende Parisin tadina varirsiniz. Bence Fransizlar biraz kaba ve ukalalar, ama sehirde milyonlarca turist var ve onlara yonelikde bir suru hizmetler var. Ben oldum olasi Fransizlari sevmemisimdir zaten ve Parise gittigimdede bunu tekrar anladim neden bu adamlari bir turlu sevemedigimi. Sebebi gayet acik; Fransizlar bence inanilmaz kaprisli, sinir, ukala ve burnu havada insanlar. O yuzden ben pek sevemedim bu adamlari.

Parisdeki en onemli yerler; Eyfel kulesi, Notre Dame de Paris, Basilique du Sacré-Coeur, Lüksemburg Bahçesi ve Arc de triomphe de l'Étoile dir. Bence iclerinde en guzeli Notre Dame de Paris di. Ben en cok orayi begendim. Ayrica Paris tarih ve kultur sehridir. Sehirde bir cok kutuphane ve muze bulunmaktadir. Ben Notre Dame de Paris Müzesine girdim ve oldukcada ilginc buldum. Hafta ici bazi saatler acik olan muzey Parisdeki bir cok muzeden sadece birtanesi.

Ayrica yine futbol seven birisi olarak, Ronaldinho nun JayJay Okocha nin bir zamanlar oynadigi klubun stadi olan Stad de France ada girme imkanim oldu. Stad gayet buyuk ve buyuleyici. Stadi hafta ici bazi saatlerde ziyaret edebilirsiniz, ve icerdeki muzeyi gezebilirsiniz. Gel gelelim, Paris baya eglenceli baya renkli ve isikli bir yer. Luks oldukca fazla ama tarih, doga ve kultur ayri bir renk katiyor sehre. Bence avrupadaki en guzel baskentlerden birisidir. Hatta benim siralamamda kesin ilk uce girer.


















Londra

Buyuk Britanyaki sehirler icerisinde kuskusuz en buyuleci sehirlerden birisi Londradır. Sehere ilk geldiginizde filmlerde gordugunuz siyah renk taxiler, yada Big Ben falan insani cok etkiler. Insanlari oldukca kibardir ve her iki laflarindan birisi Thank You! dur. Bence oldukca guzel bir sey bu denli kibar ve nazik olmak. Sehirde bir cok buyuk sirket bulunmakdatir ve Avrupa Birligi icerisindeki en buyuk is ve finans merkezlerinden birisidir. Toplam nufusu, eger Greater London uda sayarsak 12-13 milyonu bulur. Sehirde hemen hemen her ulkeden insan bulabilirsiniz. Benim duydugum soylentilere gore ortalama 350 farkli dil konusulmakdatir. En buyuk yabanci gocmen sayisina sahip ulkeler; Hindistan, Irlanda, Pakistan, Banglades, Jamaika, Nijerya, Kenya falandir. Turk sayisida oldukca coktur. En önemli turistik mekanları, Parlamento Binası, Tower Bridge, Tower of London, Buckingham Sarayı, Trafalgar Meydanı ve London eye'dır.

Bir futbol sever olarak Arsenal, Chelsea, Fulham, West ham, Tottenham, Charlton Athletic ve Crystal Palace gibi bir cok klube evsahipligi yapan bir sehirde olmak inanilmaz mutluluk verici bir duygu benim icin. Londrada futbol cok daha farkli bir eglence unsuru. Sehirdeki en buyuk tutkulardan birisidir diyebilirim. Ayrica Londra oldukca eglenceli ve yabancilara karsi gayet acik ve pozitif bir yerdir. Benim anladigim kadariyla Ingilterede, devlet yabancilara; "Kardesim tamam, kendi kulturunu yasa ama bizim kulturumuzede saygi duy, ayak uydurmaya calis" modundadir. Bencede gayet mantikli ve olumlu birseydir bu tavir.

Size tavsiyem Londraya ekim, kasim gibi gidin. Son bahar havasinda sehir inanilmaz bir baska guzel oluyor. Cok fazla yabanci insanin, trustin oldugu bir sehirde olacaksiniz o yuzden bence cok eglenceli ve insanlarla iletisim kurmasi cok kolay olur. Eger yurumeyi seviyorsaniz, sehir merkezinda sirt cantanizla bir gun boyunca tur atmanizi oneririm. Ama bence pek sehir merkezinden uzaklasmayin aslinda tehlikelide olabilir.